Kürk Mantolu Madonna

  

Şuan bu kitabı geç  okuduğum için çok utanıyorum. Ama maalesef ki, 2 gün önce bitirmiş durumdayım. Sabahattin Ali'nin nasıl usta  bir yazar olduğunu anlatsam da bitiremem. O yüzden direk kitaba geçmek istiyorum.

Benim gibi bu kitabı okumayan çok az adam kalmıştır diye düşünüyorum. Çok şükür bana da kısmet oldu. Kitabı azerice okuduğum için bazı yerlerin anlamakta zorluk çektim. Bir elimde kitap diğer elimde translate ile okumalı oldum. Ama olsun yine de güzeldi:) 

Konusu melankolik yapıya sahip Raif efendinin günlüğünden yazılanlardan ibaret. Bir gün sergide olan tablolardan biri dikkatini çeker. Tabloda kürk mantolu madonna tasvir edilmiştir. Resme bakmak uzun süre  için sergiye gider. Platonik olarak resimde tanımadığı kadına aşık olur. Sonra bir gün kadının isminin Maria Puder adlı olduğunu ve kürk man tolu madonna tablosunun da kendisinin otoportresi olduğunu öğrenir. Ve bir şekilde aralarında hiç kimsenin dahil anlamayacağı ilişki başlar.

Kitabın her cümlesini dikkatle okumağa çalıştım. Her cümlede insanın kalbine işleyen bir fikir yatıyordu çünkü. Raif efendinin saflığı, insanlardan bazan  hatta kendinden bile kaçması, hiç kimseye açmadığı sırları Maria Puder'le bölüşmesi, kadına duyduğu saf aşkı-hepsi bir insanın yaşaya bileceği en güzel hatıra gibi anlatılmış.

 Dizi izlersem ilk seçimim romantik-komedi konulu olanların seçerim. Kitaplarda ise daha çok fantezi-dram gibilerin okuyorum. Ama Kürk Mantolu Madonna aşk romanlarından olsa bile benim kitap arşivimde daha özel yerde durdu.

Yeni yazılarda görüşmek üzere  hoşçakalın

Not: Kitap azerice olduğu için yanlış anlayıp yazdığım yerler ola bilir. Eğer öyle bir şey görürseniz kusura bakmayın ve de mümkünse bana bildirin ki düzelte biliyim:D